Hazır giyim, 40 milyar dolar karşılığında yeşile odaklanacak
TİM ve İHKİB Lideri Mustafa Gültepe, Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (EHKİB) Lideri Recep Burak Sertbaş, Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB) Lideri Nüvit Gündemir, Akdeniz Hazır Giyim Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (AHKİB) Lideri Gürkan Tekin. Zirveye Denizli İhracatçı Birlikleri (DENİB) Başkan Yardımcısı İbrahim Uzunoğlu, satın alma kümelenmeleri yöneticileri ve departman temsilcileri katıldı.
Katma değerli üretimi, istihdama katkısı ve ihracatı ile Türkiye’nin stratejik bölümlerinin ortasında yer alan hazır giyim ve konfeksiyon, ‘Yeşil’in yol haritası olan ‘Sürdürülebilirlik Stratejisi ve Eylem Planı’ belgesini tamamladı. Anlaşma uyumlaştırma süreci. Altı bileşen başlığı altında 40 hareketten oluşan belge, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ve şube liderlerinin katıldığı toplantıda kamuoyuna duyuruldu.
İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin (İHKİB) de Başkanı olan Gültepe, bölümlerin uyum stratejileri belirlemesinin Yeşil Mutabakat için önemine dikkat çekti.
Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 40’tan fazlasının Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yapıldığını, hazır giyim ve konfeksiyon oranının ise yüzde 60’ı geçtiğini hatırlatan Gültepe, “Yeşil üretim kapasitesi artacak.” olumsuzluk; Ekonomik dönüşüm programı olarak da tasarladığı Avrupa Yeşil Mutabakatını da açıkladı.
Tüm politikalarını yeşil dönüşüm temeline oturtan Avrupa Birliği’nin küresel rekabet gücümüzü sürdürebilmesi için aldığı bu kararları yakından takip etmemiz gerekiyor. AB ülkeleri coğrafi yakınlıkları ile ihracatımız için hayati öneme sahiptir. Özellikle hazır giyimde bu büyük pazarın başka alternatifi yok.
Bu nedenle 2050 yılında sıfır karbon hedefi için kesintiyi hızla hazırlamamız gerekiyor. Hazır giyim ve konfeksiyonda kilogram birim maliyeti 40 dolar olan yıllık ihracatımızı 40 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Hedefe ulaşmak için tasarım, yenilikçi ve markalı üretimi artırmanın yanı sıra yeşil üretim kapasitemizi maksimum seviyeye çıkarmak zorundayız.
Çünkü 2030 yılına kadar AB merkezli her dört şirketten üçü tedarik zincirlerini sürdürülebilirlik temelinde yeniden yapılandıracak. Dokuma işlerinde uzun ömürlü, geri dönüştürülebilir ve tehlikeli kimyasallardan arındırılmış ürünler aranacak. Halen AB’nin en büyük üçüncü hazır giyim tedarikçisiyiz. Bu büyük pazarda değerli bir yerimiz olsa da vazgeçilmez değiliz.
Hazırlıklarımızı bu gerçeği göz önünde bulundurarak yapmalı ve altyapımızı hızla dönüştürmeliyiz.” Yeşil dönüşümün finansman kuralı Mustafa Gültepe, Türkiye hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün yeşil dönüşümü Yeşil Mutabakat’tan çok önce gündemine aldığını hatırlattı.
Gültepe sözlerine şöyle devam etti: “Hazırlık sektörümüz sürdürülebilirlik konusunda tamamlamış ve devam eden projelere imza atmıştır. Yeşil dönüşüm için finansman tabanı hayati önem taşımaktadır. Hazırladığı projelerle AB’nin hibe tabanlarından aktif olarak faydalanıyoruz.
Birbirinden ayrılmaz bir bütün olan dokumanın ardından artık sürdürülebilirlik stratejisini netleştiren hazır giyim ve konfeksiyon ile bütünü tamamladık. Sektöre yol haritası niteliğinde olan bu belgedeki aksiyonlarla 40 milyar dolarlık ihracat hedefimize çok daha kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum. Bu belge ile Avrupalı iş ortaklarımıza özellikle yeşil üretim konusunda çok güçlü bir kararlılık mesajı ileteceğiz.”
“Öncelikli sektörler arasında yer almalı”
Hazır Giyim Grubu Ortak Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Mehmet Kaya ise yaptığı konuşmada, Türkiye’nin hazır giyim tedarik zincirinde elyaftan nihai ürüne kadar tüm bileşenlerin tamamlandığı ender ülkelerden biri olduğunu vurguladı.
Kaya, Türkiye’nin tasarım gücü, kalitesi, hedef pazarlara yakınlığı ve güçlü tedarikçi altyapısıyla rakiplerinden sıyrıldığını hatırlattı.
Mevcut artılara sürdürülebilirliği de eklemenin elzem olduğuna işaret eden Kaya, şöyle konuştu: “Dönüşüm gündemini altı bileşen altında topladık ve 40 aksiyon oluşturduk. Katılımdan doğan işbirlikleri sayesinde belirlediğimiz aksiyonların 13’ünde uygulama sürecini başlattık. Hazır giyim ve konfeksiyon AB’de olduğu gibi ülkemizde de ulusal ölçekte öncelikli fasılların ortasında yer almalıdır.dedim.
